Artvin’de Gezilecek Yerler

1
868

Artvin, Karadeniz’in en bakir, aydın incisi. Dağları, ormanları enfes de biz en çok buranın açık fikirli ve tatlılık abidesi insanını sevdik.

Kime yol sorarsanız sorun, “Buyrun bir çayımızı içip soluklanın”, “Gece yol yapmayın, bizde kalın” diyecek. Misafirperverliğin ülkemizde en had safhada yaşandığı yerlerden. Araba yıkamacısından dağdaki bakkalına kime konuk olursanız olun duvarında bir yerde Atatürk’ün fotoğrafını göreceksiniz. Köylüsünün; “Dedem bize yemiş toplarken mutlaka ayılara da bırakmamızı tembihlerdi. Onların yaşam alanlarını işgal ediyoruz, onlara da yaşam hakkı tanımamız lazım” dediği, doğaya ve insana şefkatli insanların memleketine gittim. İyi ki bu özel coğrafya böyle bilinçli insanlara emanet.

İşim gereği bütün yaz buradaydım, ne bir otel işletmecisi, ne muhabbet ettiğimiz insanlar, kimsin diye sormadan, insan ayırt etmeden koşulsuzca beni bağırlarına bastılar. Bana öyle geldi ki; Artvin insanı hala toplumsal ya da ticari diretmelerle yozlaşmamış.

ARTVİN YOLCULARINA REHBER TAVSİYESİ

İlçe merkezlerini Artvin merkeze bağlayan yollar hariç, yolların büyük bir bölümü toprak yollar. Normal bir araçla merkezi yerlere ulaşmak mümkün ama bazı yollarını hiç anlatmayalım.

4×4 veya en azından yüksek bir araba olursa yaylalar gibi birçok güzel yere endişesiz gidersiniz. Kendi aracınız yoksa, Trabzon’a uçup, oradan kiralayabilirsiniz. 4×4 de kiralanıyor. Bir yaylaya çıkmadan mutlaka yolun güncel durumunu ve aracınızın uygunluğunu Artvinlilere sorun. Mesela bize bir yayla yolu için “Kamyon çamura saplandı, 2 gündür yol kapalı” gibi hiç beklemediğimiz bir uyarı gelmişti
Yola Dair Uyarılar.

– Artvin’de heyelan sıkça yaşanıyor, virajlara yavaş girin çünkü virajın gözünüzün görmediği tarafında yola kaya düşmüş olabilir.

– Kenarlara çok yanaşmayın. Bizleride köylüler uyardı, arabanızın ağırlığı ile altınızdaki toprak kayabiliyormuş.

Sağlık Uyarısı

– Arı alerjinizin olmadığından emin olun çünkü çok arı var.

– Bazı keneler insan sağlığı için ciddi tehlike arz eden hastalıklar taşır. Mesela Lyme hastalığına sebep olabildikleri sevimsiz hastalıklılarda birisi. Her gece soyunurken vücudunuzu kontrol edin. Kene varsa bir cımbız ile keneyi derinize en yakın yerinden yakalayın. Yukarı doğru istikrarlı bir şekilde, sağa sola bükmeden düz bir doğrultuda çekerek çıkartın. Ağız kısmının içeride kalmadığıdan emin olun. Kaldıysa yine cımbızla çıkartın. Yarayı sabunlu su ve alkol ile temizleyin. Eğer ilerleyen günlerde ateş gibi hastalık semptomları gözlemlerseniz hastaneye başvurun ve kene vakasını da anlatın. ASLA keneyi elinizle çekerek çıkartmayın.

– Derelerden su içmeyin, içine ne karıştığını bilemezsiniz.

İşletmelerin Standartları

– Bu belki de buraya geleceklere en önemli uyarı: Kesinlikle bir Ege & Akdeniz’deki gibi servis anlayışı beklemeyin.

Sizin bizim alıştığımız, hayatımızda artık standart olarak kabul ettiğimiz basit şeyler burada hala yok. Mesela Macahel’de 2 sene öncesine kadar telefon çekmiyormuş, daha 2016 kışında koca bir ay boyunca elektriksiz kalmışlar, hala şehrin birçok yerinde yollar kışın aylarca kardan kapanıyor… Kışın izole kalacakları için yazdan odun kesiliyor, konserveler yapılıyor, hayvanlar için yem toplanıyor…. İnsanlar ciddi bir yaşam mücadelesi veriyor ve açıkçası bizlere kusursuz servis vermekten ziyade bizim gözümüzün görmediği daha mühim işlere yetişmeleri gerekiyor.

Unutmayın ki; ister restoran, ister otel olsun, aslında turistik bir işletmeye değil, onların şartlarına konuk olmaya gidiyorsunuz. İki kişilik odanızda tek havlu bulduğunuzda “İdare edersiniz diye düşünmüştüm” gibi bir cevap alabilirsiniz, çünkü onlar böyle idare ediyorlar. Ya da yemeğin başında söylediğiniz salata tatlıyla birlikte gelebilir, çünkü ana kız deli gibi çalışsalar da yetişemiyorlar. Bu verdiğim örneklerin hepsi başımıza geldi. Birçok yerde odalar alıştığımızdan daha bakımsızdı. Ama unutmayın ki şartların hala böyle olması buraların bozulmadan kaldığına işaret. Biz bu bakirliği birkaç gün ortak olup sefasını sürerken, onlar 365 cefasını çekerek oraları yaşatıyorlar. Özetle; umduğunuz servisi bulamadığınızda bu güzel insanları üzmeyin çünkü onlar imkanları dahilinde elinden gelenleri zaten yapıyorlar.

Artvin’e Gitmek İçin En İyi Zaman

Fotoğrafçılık için – Artvin’in en güzel vakti Eylül sonu – Ekim başına denk gelen folyaj vakti; yani sonbahar kırmızılıklarının dalları boyadığı, yerleri sarı yaprakların örttüğü mevsim geçişi vakti ama yağmura yakalanma ihtimaliniz yüksek.

Doğa Sporları : Kamp – Haziran sonundan Ağustos sonuna en kuru vakti.

Artvin Kampçıların Rüyası

Şunu garanti ederiz ki Artvin, doğanın en güzel mabedlerinden biri. E, madem böylesine özellikli bir yerdesiniz bunun tadı maksimumda kampla çıkar. Dağlara çıkıp, kamp ateşinizde ilk yemeğinizi yiyip, sonsuz yıldızla örtülü çadırlarınıza çekildiniz mi ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.

Ayılara komşu olma fikrine alışmanız ve hazırlanmanız lazım. Ayılar genelde insandan uzak durmaya çalışır, o yüzden yapılacak en iyi şey varlığınızı büyük harflerle belli etmek. Mesela ateşe genelde gelmez. Yüksek sesle konuşmak, ışığınızı açık bırakmak gibi taktikler deneyebilirsiniz. İçinize sinmiyorsa en azından bir evin yakınına kurarak güçlerinizi birleştirebilirsiniz. Çadırın içinde keskin sesli düdük bulundurabilirsiniz. Kamp yeriniz ile ilgili ayı konusunda mutlaka köylülere danışın.

Gece yatarken yemeklerinizi kamp alanında tutmayın. Arabanız varsa arabanıza koyun ve onu da en az 100 metre geriye park edin. Arabanız yoksa çuval gibi bir şeye doldurarak, yine en az 100 metre uzakta bir ağacın yüksek bir dalından iple sallandırın. Yerden ulaşılamayacak kadar yükseklikte olmasına özen gösterin.

Buralar çok engebeli araziler olduğu için çadır yeri bulmak dert olabiliyor.

Artvin’deki iki Karagöl de kampçıların rüyası. En popüler soru da hangisi daha güzel. Öncelikle bu anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun gibi lanet sorulardan. Şöyle anlatalım:

1 – Borçka Karagöl – Daha az peyzaj düzenlemesi geçirmiş, daha doğal. Ağaçların altında ve göle sıfır kamp atma imkanı var ancak belediyenin kafeteryası ve mangal alanı maalesef kamp alanının dibinde. Duman ve görültü kaçılmaz. Ama boş yakalarsanız kamp alanı daha keyifli.

2 – Şavşat Karagöl – Daha büyük, kamp alanı kafeteryadan çok daha uzak. Daha görüntüsüz ama kamp alanı göle sıfır değil ve daha az gölge.

Gül Türker

Tahir Dinç
2006 yılında bu yana tatilcilere gerekli bilgileri aktarmak için açmış olduğumuz Tatilpanosu.net 'de yazarlık yapıyorum. Türkiye'nin en çok okunan "Gezi Rehberi" olmaktan dolayıda mutluyuz. Sizlere faydalı tatil içerikleri eklemek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz