Türkiye den uzaklaşmadan farklı bir kültür deneyimi yaşamak istiyorsanız istikamet Chios! Çeşme’den Ada’ya sizi götüren birkaç firma var bu firmalara, Çeşme Polis karakolunun karşısında, pasaportunuzu götürdüğünüzde vize işlemlerinizi, ulaşımınızı ve otelinizi ayarlıyorlar bu işlemleri hallettikten sonra sıra Sakız Ada’sının keyfini çıkartmaya geliyor. Benim önerim en az bir gece adada konaklayın ki adanın keyfini tam anlamıyla çıkarabilin, ilk gün benimde yaptığım gibi tura katılın adayı daha yakından tanıma fırsatını 3-4 saatlik bir zaman dilimine sığdırabiliyorsun-uz ve adanın köylerine gitme şansınız oluyor. İlk günün akşamını ve ertesi günü adayı kendiniz keşfedin derim gerçekten çok zevkli ve bir o kadarda eğlenceli.
Adanın Kültürü;
- Adada Siesta zamanı var bu zaman 14.00-18.00 saatleri arasında çalışan yerlilerin kendilerine ayırdıkları vakit olduğu için dükkanlar kapalı oluyor fakat hediyelik eşya satan yerler genelde açık oluyor. Adada pazarlık payı pek yok bir şeyi almak istediğinizde indirim şansınız maalesef olmuyor.
- Adada yeme-içme uygun fiyatta fakat giyim konusunda aynı şey söylenemez bizim ülkemize göre kıyaslarsak fiyatlar çok daha üstünde.
- Adanın en büyük geçim kaynağı olan sakız olduğu için sakız ağaçlarına verilen önem ve değer çok fazla. Ağaç sayısı bir ailenin yada kişinin ne kadar fazla ise hem iş yükü hem de devletten aldığı para fazla oluyor.
- Ada yerlisi ulaşımını büyük bir oranla motorlarla sağlıyor, haliyle bu kadar motor varken maalesef kazalarda kaçınılmaz oluyor öyle ki eğer birisi motor kazası yapar ve vefat ederse kaza yaptığı yere küçük bir anıt yapılıyor her sene ölüm tarihinde yakınları buraya gelip anma töreni yapıyor.
Size yardımcı olmak istediğim bir diğer konu ise yemekler, eğer ege bölgesinde yaşıyorsanız adadaki yemekler damak zevkinize çok yakın olacaktır ve tabi Yunanistan ile özleşmiş bir içki olan “Uzo”eğer içki kullanıyorsanız sahil boyunca olan mekanlara oturup keyfini sürebilirsiniz. ?
Beni etkileyen 3 yerden bahsetmek istiyorum ayrıntılarıyla, gittiğinizde mutlaka buralara uğramadan dönmeyin derim; Mesta Köyü, Pirgi Köyü, Glari Plajı, eğer adada tura katılırsanız Mesta ve Pirgi köyüne tur sizi götürecek fakat turlar plajlara götürmüyor.
Mesta Köyü;
Tarih kokuyor her sokağı, dar sokaklarıyla meşhur bu sokaklarda gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile, fotoğraf çekmeyi seven birisiyseniz ayrı bir keyif alacaksınız duvarlarda asılan domatesler, evlerin, otellerin önündeki çicekler ve klise. Gezerken yerdeki yön gösteren taşlar dikkatinizi çekebilir bunun sebebi ise eski dönemlerde savaş zamanlarında yönünüzü rahatlıkla bulabilin diye, hediyelik eşya satan yerler ve kafeler var tabi kafeler çok büyük değil ama kahvenizi alıp mola verebileceğiniz şirin yerler, kahve konusuna gelirsekde denemenizi tavsiye ederim ama benim damak tadıma pek uymadı kahve kötü mü. hayır değil fakat denenmeli tabi herkesin kişisel fikri belki siz çok beğenebilirsiniz!
Pirgi Köyü;
Köyde güven en üst seviyede öyle ki kapıları açık uyuyorlar, hırsızlık gibi bir durum söz konusu bile değil aksine köy halkının birbirlerine olan desteği ve yardıma hayran kalmamak elde değil tabi turistlerine de aynı saygıyı gösteriyorlar e tabi böyle güzel insanlara sahip olan bir yerde evlerde ki mimarilerde onlar gibi sizi çok etkileyecek, misafirperverler ve köyde sakız likörü alabileceğiniz bir çok küçük dükkanla karşılaşıcaksınız tabi ilk önce size ikram ediyorlar.
Glari Plajı;
Ada merkezinin kuzeyinde kalan plaj adanın en iyi plajı bana göre, adada kum plaj bulmak zor, nadir kum plajlı sahillerinden bunun yanı sıra yeme-içme gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz küçük bir işletmesi var denizi çok berrak ve temiz, Çeşme manzarasıyla keyif yaşamak ise paha biçilemez.
Anlatması benden, gezip keyfini çıkarmak size kalıyor! ?